Haziran 2023 Sonu Portföy Durumu

Bir ayın daha sonuna geldik. Finansal özgürlük için yatırıma başlayalı tam 60 ay olmuş. 5 yıl önceki halimize bir de şimdiki duruma baktığımda kat ettiğimiz yola şaşırıyorum. Bu 5 yıl içerisinde hayatımızda inanılmaz değişiklikler oldu. Bu yazıda kısaca bir 5 yıl özeti yapmak istiyorum.

2018-2019 Yüksek faizler ve zayıf borsa

Ciddi manada yatırıma 2018’in temmuz ayında başladım. Bu esnada elimde hiç nakit olmadığı için maaştan ufak eklemeler yapıyor ve borsayı öğrenmeye çalışıyordum. Ağustos ayında kur krizi patlak verdi ve dolar 7 liralara kadar çıkarken borsa 80 binlere indi. Merkez bankası doların ateşini durdurmak için 625 bp artış yaptı ve tekrar düşüşe geçen usd/tl ile birlikte borsa yüksek faiz politikasının da etkisiyle 2018-2019 yıllarında yatay/düşüş trendinde bir yıl geçirdi. 2019 ortalarında faiz indirimlerinin ardından tekrar yükseliş trendine giren doları tutmak için bol miktarda döviz rezervi harcandı(6.85 kalesi)

2020 Pandeminin patlaması ve genişleyici politikalar

2019 sonlarında ufak bir rallinin ardından 2020’ye iyi başlamıştık ki mart ayında tüm dünyayı sarsan covid-19 pandemisiyle birlikte tekrar bir çöküş yaşadık. Bu esnada maaştan eklemeler yaptığım portföyüm hala çok küçüktü. Pandemi düşüşünü fırsat bilerek yatırım amaçlı aldığım evimi de satarak ciddi alımlar yaptım. Toplu alımları dibi gördüğümüz mart ayında yapabilsem çok daha iyi olurdu fakat mayıs-haziran arasında yaptığım alımlar da uzun vadede ciddi katma değer oluşturdu. Tarihinin en kısa ayı piyasasını yaşayan SP500 2020 mart ayında 2300 puana kadar düşse de yılı 3800 civarında tamamlayarak yatırımcılarına büyük kazanç sağladı.

2021-2022 Naci Ağbal Krizi ve Ralli

2021 yılı global piyasalarda yükselişlerin devam ettiği, BIST tarafında ise patinaj çektiğimiz bir yıl oldu. 2 yılda bir kendi krizimizi yaratmakta usta olduğumuz için bu sefer de MB başkanının görevden alınması ve negatife düşen rezervler nedeniyle kötü bir yıl geçirdik. Borsada düşen hacimlerle birlikte fiyatlamalar sağlıklı olmaktan çıkmış oldu. 2021 sonunda ve 2022’de %19’lardan %8.5’lara kadar suni olarak düşürülen politika faizi nedeniyle yeni bir dolar atağı yaşadık. Bu atağı ise KKM adı verilen modern dönemde ilk defa kullanılan bir finansal araçla bertaraf etmeye çalıştık. Bu kısmen işe yarasa da sonuçta zayıf rezervler ve kötü para politikaları nedeniyle doların tekrar zirvesini görmesi engellenemedi.

2022 ortasından itibaren başlayan ralliyle birlikte 5500 puana kadar tırmanan BIST100 endeksi yıllık bazda 1999 yılından beri en yüksek getirisini elde etti. TL bazında %194, usd bazında ise %79 artan endeks birçok yatırımcının portföylerini zirveye taşıdı.

2023 Seçim Ekonomisi ve Rasyonele Dönüş

2023 başından itibaren 2022’nin tam tersi hareket eden borsa yatay ve negatif bir seyir gösterdi. 2023’ün ilk yarısında genel seçimler ekonomi ve borsanın seyrinde belirleyici oldu. Seçime kadar bir şekilde sabit tutulan usd kuruna rağmen 2023’ün ilk 5 ayında borsa reel getiri sağlayamadı. Seçim sonrasında ise yeni ekonomi politikaları ve rasyonel yöntemlere kademeli dönüşle birlikte usd ve borsa birlikte yükseliş sergiledi. Haziran sonu itibariyle usd kuru 26.05, BIST100 endeksi ise 5759 puanda bulunuyor.

Yatırım hayatımın bu kısa özetinden sonra önümüzdeki süreçte olabileceklere bakalım. ABD tarafında 2023 yılı içerisinde faiz indirimi beklentisi kalmadı. FED enflasyon hedefine ulaşıldığını garanti altına almadan para politikasını gevşetmeyecektir. Buna rağmen yıl başından beri SP500 %16.4 değer kazandı. Yurt içinde ise seçim sonrası ortodoks politikalara dönüş sinyallerinin alınmasıyla birlikte ufak da olsa yabancı girişleri başladı. TCMB haziran toplantısında faizleri 650 bp artırarak %15 seviyesine taşıdı. Bu, cari enflasyonun oldukça altında olsa da doğru yöne atılan zayıf bir adım olarak tarihe geçti. Önümüzdeki toplantılarda sıkılaşmanın devam edeceğini ve %25 civarında bir politika faizine ulaşılana kadar devam edileceğini düşünüyorum. Bunun sonrasında enflasyonun ve kurun daha stabil seyretmesi beklentim dahilinde. BIST100’de ise topyekün bir yükseliş olmasa da sektör ve şirket bazlı hareketler olacağını düşünüyorum. Doğru sektörlerde olmak endeksin üzerinde kazanç sağlayacaktır.

Kişisel portföyüme gelecek olursak haziran ayında TKFEN alımı dışında başka bir hareket yapmadım. Böylece portföydeki şirket sayısı 13’e yükseldi. Otomotiv ve enerji portföyün %55’ini oluşturuyor. Katıldığım birkaç ufak halka arzı miktarlar düşük olduğu için burada göstermedim.

ABD tarafında bu ay alımlarımı tamamladım. Güncel portföyüm VOO, SCHD ve SPYG etfleri ile Home Depot ve Starbucks’tan oluşuyor. Güncel yıllık temettü gelirim 545 usd, temettü verimi ise %2.32 olarak gerçekleşti.

Eurobond tarafında haziran ayında hiç işlem yapmadım. Normalleşen ekonomi politikalarıyla birlikte cds’te düşüş yaşandı ve eurobond getirileri %9’ların altına indi. Bu seviyelerden yeni alım yapmaya iştahlı değilim. Var olan eurobondlarımdan kuponları toplamaya devam ediyorum. Haziran ayında hiç kupon geliri elde edemedim. Temmuz ayı ise 1239 usd ile şahsi rekorum olacak:)

Toplam portföyüm bu ay TL bazında %20.7 değer kazansa da usd bazında %3.7 değer kaybetti. Önümüzdeki dönemde hisse senedi piyasasında fırsatların devam edeceğini düşünüyorum. Yüklü miktarda yabancı girişini kısa vadede beklemesem de kurun hızlı yükselmesi ve faizlerin artması neticesinde bir miktar daha giriş görebiliriz. Bu esnada şerit değiştirmeden inandığım ve güvendiğim sektör ve şirketlere yatırım yapmaya devam edeceğim. Yatırımda geçirdiğim 5 yılın ardından bileşik getirinini sihirli doğasını sonuna kadar gördüm ve yaşamaya devam ediyorum.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Bay Tutumlu