Herkese selamlar.
Bir ayın daha sonuna geldik. Finansal özgürlük için yatırıma başlayalı tam 57 ay olmuş. Deprem gündemiyle geçen şubat ayının ardından mart ayında da seçim arefesinde tatsız ve keyifsiz bir hava vardı. Kendim de biraz bu havadan kaynaklı olarak finansal piyasalardan uzak olduğum, portföyümü bile birkaç günde bir kontrol ettiğim bir ay geçirdim. Bol bol okudum, spor yaptım ve ailemle vakit geçirdim. Uzun vadeli yatırımın güzelliği de burada değil mi? Bir trader olsaydım piyasa iyi veya kötü olsun sürekli ekran karşısında olacak ve kendimi işlem yapma baskısı altında hissedecektim. Bunun yerine arkama yaslanıyor ve şirketlerimin benim için gece gündüz çalışmasına izin veriyorum. Arada bir haberlere ve aylık verilere göz ucuyla bakmak dışında bilanço dönemleri haricinde birşey yapmama gerek yok. Bunun ne kadar güçlü bir araç olduğunu yatırıma başladıktan 5 yıl sonra anladım.
Mart ayındaki finansal gelişmelere bakacak olursak bankacılık sektöründe hareketli günler yaşandığını söyleyebiliriz. Geçtiğimiz ay içerisinde portföyünde yüksek oranda düşük faizli tahvil barındıran SVB ve Signature Bank FED’in faiz artışlarına daha fazla dayanamadı ve iflaslarını açıkladı. Aslında daha sağlam bir finansal yapıya sahip olsalar bu durumu atlatabilirlerdi fakat müşterilerin panik havasıyla bank run yaratması şirketlerin batışına zemin hazırladı. Aşırı yüksek para çekme talebi nedeniyle Amerikan hazine Bakanlığı limitler dahilinde müşterilerin paralarının güvende olduğunu açıkladı. Benzer şekilde İsviçre’nin en büyük bankalarından Credit Suisse’de operasyonlarını rakibi UBS’e devretmek zorunda kaldı. Bankacılık sektöründeki çalkantılar bir süre daha devam edecek gibi görünüyor.
Tüm bunların ardından FED’in bu ay faiz artırmayarak pas geçeceği beklentisi oluşmasına rağmen FED sağlam duruşunu koruyarak 25 bp faiz artışı yaptı. Ayrıca 2023 yılında herhangi bir şekilde faiz indirimi olmayacağını belirterek yaz aylarında indirimlerin başlayacağını fiyatlayan piyasada soğuk duş etkisi yarattı. Yine de borsalar ayın son günlerinde toparladı ve SP500 3970 civarından başladığı mart ayını 4109 puanda bitirdi.
İç piyasada ise seçim arefesine yaklaşıldıkça piyasa da siyasetle paralel olarak çalkantılı bir döneme girdi. Seçim anketleri şimdilik herhangi bir ittifakın kesin olarak kazanma ihtimalinin olmadığını ve seçimin ikinci tura kalabileceğini gösteriyor. Bu da belirsizliği sevmeyen ve ürkek olan yatırımcıların borsadan çıkmasına neden oldu. Mart ayına 5290 puandan başlayan BIST100 endeksi %8.1 değer kaybederek 4820 puana kadar geriledi. Aynı dönemde dolar/TL 18.88’den 19.22’ye gelirken, gram altın ciddi bir atak yaparak 1114 TL’den 1226 TL’ye kadar yükseldi.
Kişisel portföyüme gelecek olursak mart ayında temettüleri geri yatırmak dışında tek bir hisse değişimi yaptım. Potasyum sülfat tedariki için uzun süredir girişimler yapan Alkim Kimya nihayet anlaşma yaptıklarını ve mayıstan itibaren üretime başlayacaklarını duyurdu. Ben de bunun üzerine daha fazla potansiyel gördüğüm için Otokar hisselerimi Alkim Kimya ile değiştirdim. Böylece Alkim hisseleri yaklaşık %50 oranında artarak portföyün %11.5’ine ulaştı.
Bu ay VESBE haricinde tüm şirketler temettü kararlarını açıkladılar hatta bazıları temettü dağıtımlarını dahi yaptı. Bu yıl şirketlerin neredeyse tamamı ihtiyatlılık gereği temettü dağıtım oranlarını oldukça düşürdüler hatta her yıl temettü dağıtan EREGL bu yıl kar dağıtımı yapmayacağını açıkladı. Bu nedenle 2022’den 2023’e temettü büyümem yalnızca %40 olarak gerçekleşti. Gelen tüm temettüleri geri yatırdım ve bileşik getiri ile büyümelerini sağlamaya gayret ediyorum.
Güncel hisse senedi portföyüm şu şekildedir.
ABD tarafında ise fiyatı bir miktar gerileyen SCHD etf’ine ekleme yaparak lot sayımı 30’a çıkardım. Bunun haricinde mart ayında tüm etf’lerimden temettü aldım. Şimdilik bu temettüleri nakit olarak tutmaya devam ederek çıkabilecek potansiyel fırsatları bekliyorum.
Eurobond tarafında bu ay hiç işlem yapmadım. CDS’in gevşemesiyle eurobond fiyatları tekrar yükseldi ve getiriler %8’lere geriledi. Mart ayı içerisinde tüm zamanların en yüksek rakamı olan 668 usd kupon gelirine ulaştım.
Toplam portföy bu ay TL bazında %2.45, usd bazında ise %4.2 küçüldü. Güncel finansal özgürlük oranımız ise %100 olarak gerçekleşti. Portföy dağılımı %65 hisse senedi ve etf, %20 eurobond, %15 ise nakit ve nakit benzerlerinden(altın, döviz vb) oluşuyor.
Yukarıda da bahsettiğim gibi bu yıl çoğu şirket kırılgan ekonomik yapıdan kendilerini korumak için düşük oranda temettü dağıtmayı tercih ediyor. Dağıtılmamış karları şirket kendi içinde yükek ROIC ile değerlendirebilirse benim için uygundur. Bunun dışında şirketler yüksek enflasyon nedeniyle düşük kalan ödenmiş sermayelerini bedelsiz artış yoluyla artırmayı tercih ediyor. Bu, normalde yatırımcı açısından bir fark oluşturmasa da psikolojik açıdan piyasayı olumlu etkilediğini söyleyebiliriz.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Bay Tutumlu
Toplam portföyünüzün 350k$ olduğunu hesapladım. Yaklaştım mı?
Merhaba Mr tutumlu, yaziniz icin tesekkurler. ETF ler konusunda sizi takip ediyorum. Sormak istedigim SCHD icin 100 lot hedefini belirlerken nelere dikkat ettiniz? BU ETF yi cok begendim, kademeli olarak komisyonlari optimize etmeye calisarak birkac ayda bir alimlar yapacagim/ IBKR icinde ayrica tesekkur ederim.
Diger konuda EUrobond alimlarini bende durdurmak zorunda kaldim, suanki durumum %8,12 getiri, alimalra devam edersem 7 leri gorecegiz, o da mantikli gelmiyor. onumuzdeki 2 3 yil enflasyonu dusununce.
Tesekkurler tekrar ilham verdiginiz icin.
Aferin sana. Çok büyük iş başardın.
Bu cevabı Samet’e yazdım. Yanlış yerin altına gitti.
Merhaba Can bey rica ederim faydalı olmasına sevindim.
Lot hedefi toplam ayıracağım varlığa ve bunu kaça böleceğime göre ortalama bir hesap. Eurobond konusunda ise şu anda küçük alımlar dışında beklemedeyim. Cds tekrar yükselirse alımlara devam edeceğim. %7’ler dediğiniz gibi biraz pahalı kaçıyor şu anda.