İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Finansal Özgürlük Yolculuğuna Yeni Başlayanlar Tarafından En Çok Yapılan Hatalar


Herkese selamlar.

Bugün sizlerle genellikle finansal özgürlük yolcululuğuna yeni başlamış kişilerin yaptığı hatalardan bahsedeceğim. Bunların birçoğunu ben de yaşadım ve ders almaya çalıştım. Hepsi aslında insan zaaflarından dolayı oluşan ve kolaylıkla düzeltilebilecek hatalar, fakat düzeltilmediği takdirde portföyünüze ve finansal sağlamlığınıza çok büyük zararlar verebilir.

Öyleyse başlayalım.

1. Günlük Fiyat Takibi Yapmak

Bu, en çok yapılan ve vazgeçilmesi en zor hatalardan bir tanesi. Gün içerisinde işlem yapmayı düşünmememize rağmen o fiyatlara bakmaktan kendimizi alamıyoruz. Kısa vadede hiçbir anlam ifade etmiyor fakat yine de yeşili görünce seviniyor, kırmızı görünce üzülüyoruz. Bu psikolojinin üstesinden gelmenin yolu mümkün olduğunca telefonu elinize almadan gün içerisinde 1 belki 2 defa ne olmuş diye fiyatlara bakıp sonra kapatmak. Sürekli portföyü açıp kırmızı ve yeşilleri takip etmek bir süre sonra psikolojinize zarar vermeye başlayacak.

Bunun yerine 3 ayda bir yayınlanan faaliyet raporlarını ve finansal tabloları didik didik edip başkalarının göremediği bir şey var mı diye araştırmak çok daha fazla değer katacak ve finansal okuryazarlığınızı geliştirecektir. Gün içerisinde teknik analiz ile işlem yapmıyorsanız fiyatlara bakmanın hiçbir yararı yok.

2. Çok Fazla Hisse Değiştirmek

Eğer bir hisse senedini alma sebebiniz değişmediyse sırf fiyatı yükselmiyor diye satmak yapılabilecek en büyük hatalardan biridir. Bunu zaman zaman ben de yaşıyorum. Diğer hisseler yükselirken sizin hisseniz yerinde sayıyorsa FOMO(fear of missing out) psikolojisi ile giden trene atlamak isteyebilirsiniz. Bu, bazen işe yarar, çoğu zaman ise size komisyon harcatmaktan ve yatırımcı olarak stratejinizi bozmaktan başka işe yaramaz. Eğer hisseyi alım sebebinizi birkaç cümleyle açıklayamıyorsanız muhtemelen çok araştırmadan ve içselleştirmeden aldınız ve pozisyonda rahat değilsiniz demektir.

3. Dış Seslerden Çok Etkilenmek

Bu da aslında yukarıda bahsettiğim pozisyonuna güvenmemekle ilgili bir durum. Eğer çevreden çok etkilenen biriyseniz, en ufak olumsuz haberler bile size hisseyi sattırmak için bir bahane oluşturabilir. Günümüzde sosyal medya sayesinde birçok veriye çok kolayca erişebiliyoruz fakat bunun yanında olumsuz ve hatta yanlış haberlere de açığız. Kaynağını sorgulamadan ve etkilerini dikkatlice tartmadan tüm haberlerden ve düşüncelerden etkilenen biriyseniz haber takibi ve sosyal medyayı azaltın. Bunun yanında sizinle benzer yatırım tarzına sahip kişilerden oluşan bir arkadaş grubu sayesinde uzun yıllar boyunca sürecek finansal özgürlük yolunda hem çok değerli yol arkadaşları edinmiş olursunuz, hem de birbirinizi zor zamanlarınızda destekleyerek psikolojinizi diri tutarsınız. 

4. Herhangi Bir Sebeple Portföyü Bozmak

Hisse senetleri diğer yatırım araçlarının aksine yüksek riskli ve düzensiz getiriye sahip varlıklardır. Bu nedenle bir hissenin ne zaman fiyatının artacağını öngöremezsiniz. Alırsınız yıllarca sabit fiyatta kalıp deyim yerindeyse süründürebilir ve sonra 2 ay içerisinde hedef fiyatınıza gelir. Ya da tam tersi siz aldıktan hemen uçuşa geçer ve yeteri kadar alamadığınız için arkasından bakarsınız. Bu nedenle kısa vadede ihtiyaç duyacağınız parayla yatırım yapmamak en doğrusudur. Bu kısa vade kişiden kişiye değişiklik gösterebilir fakat benim tavsiyem her zaman kenarda sizi idare edebilecek 2-3 aylık maaşınız kadar para tutmak sizi finansal açıdan zor durumlara düşmekten koruyabilir. Kısa vadede ihtiyacınız olan parayla hele krediyle yüksek riskli pozisyonlara girmek sizi bir anda terste bırakarak fakirleştirebilir. Unutmayın, para kazanmanın tek yolu para kaybetmemeyi öğrenebilmekten geçiyor.

5. Karda Oturamamak

Bu, yakın zamana kadar benim de çözemediğim ve her seferinde tekrar tekrar yaptığım hatalardan biriydi. Yatırımcılar genellikle zararda oldukları pozisyonları tutmak ve karda olanları satma eğilimindedir. Eldeki bir kuş daldaki iki kuştan daha değerlidir söylemine uygun olarak karlı hisselerden karımı alayım bakış açısı sizi çok büyük kazançlardan mahrum bırakır. Ünlü yatırımcılar Warren Buffett, Peter Lynch ve Philip Fisher en büyük karlarını uzun süre satmayıp elinde tuttukları hisselerden elde etmişlerdir. Sahip olduğunuz hisseler geçici süreyle sizin düşündüğünüz hedef fiyatın üzerine çıkabilir. Böyle durumlarda tekrar tekrar pozisyonunuzu gözden geçirerek kaçırdığınız bir durum var mı kontrol etmelisiniz. Eğer gelecekteki hedefiniz çok büyükse, kısa zamanda elde ettiğiniz 2-3 katlık kazançlar size pozisyonu kapattırmamalıdır. Bu bölümü Philip Fisher’ın şu sözüyle kapatmak istiyorum.

“Cazip bir hisse senedinin kısa vadeli fiyat hareketlerini tahmin etmek o kadar zordur ki, bu hissenin satılıp daha sonra düşük fiyattan geri alındığı nadir anlarda elde edilen karlar, yanlış zamanlama ile kaybedilen karlar yanında önemsiz kalır.”

6. Maliyet Yanılgısı ile Düşük Maliyetli Hisselere Ekleme Yapamamak

Bu da özellikle yeni başlayan acemi yatırımcıların yaptığı büyük hatalardan birisi. Başlangıç olarak düşük miktarda yaptıkları yatırımın değerinin çok yükselmesiyle o pozisyona ekleme yapmaktan çekinme durumuna sık sık düşmüşüzdür. Maliyetim yükselecek endişesi tamamen boş bir endişe çünkü sizin maliyetinizin kimseye hatta size bile faydası yok. Önemli olan nominal olarak yaptığınız kar miktarı ve kazandığınız paradır. 1 lira maliyetli 100 adet Aselsan hissesinin kimseye bir faydasının olmadığı aşikar. Önemli olan sermayenizi ne kadar büyük bir hızla büyütebildiğinizdir.

Toparlayacak olursak,

Bu yazıda yeni başlayan ve acemi yatırımcıların yaptığı hatalardan birkaçını paylaşmaya çalıştım. Umarım finansal özgürlük hedefleyen ve bu hedef doğrultusunda yeni yatırım yapmaya başlayanlara faydalı olur. Herkese sağlıklı ve bol kazançlı günler dilerim.

Bay Tutumlu

20 Yorum

  1. Sinan T. Sinan T. 15 Mayıs 2021

    Güzel bir yazı elinize sağlık, yeni başlayanlar için önemli bilgiler

  2. Zamantı Zamantı 15 Mayıs 2021

    Emeğinize yüreğinize sağlık hocam, çok güzel bir yazı olmuş,,,

  3. Unknown Unknown 15 Mayıs 2021

    Ağzınıza sağlık Yıllarca bu hatalarla 1 ileri 2 geri vakit geçirdikten sonra artık HBK ne olmuş, Bu HBK ile FK ne olur? Özvarlık lar ne olmuş, Özvarlık karlılığı ne olmuş? Bunlara odaklanınca içim de rahat.

  4. Bay Tutumlu Bay Tutumlu 16 Mayıs 2021

    Evet fiyat yerine değere odaklanmak her durumda daha faydalı. Zaten piyasa artan karları eninde sonunda fiyatlamak zorunda kalıyor.

  5. Unknown Unknown 16 Mayıs 2021

    Değerli bir yazı oldu benim için. Her maddeden faydalanmak lazım.

  6. Unknown Unknown 22 Mayıs 2021

    Hocam elinize sağlık tam beni tarif ediyorsun

  7. beyenpe beyenpe 24 Mayıs 2021

    tesekkurler, yine cok guzel yazi olmnus. ben sizin buyume hissesi secimi konusundaki yaklasiminizi merak ediyorum. bir baska yazinizda temettuye cok odaklanip buyume firsatlarini kacirmayi yazmistiniz hata olarak. mesela bir hektas'i nasil bulursunuz, ya da buluruz. gerci peter lynch "yeni hekts" deniyorsa bir hisse icin uzak durun der ama siz sorumu anlamissinizdir 🙂

  8. Bay Tutumlu Bay Tutumlu 24 Mayıs 2021

    Merhaba, teşekkür ederim.
    Bu sorduğunuz soru üzerine yüzlerce sayfalık kitap yazılır:) Kendi stratejimi paylaşayım isterseniz. Ben öncelikle finansal açıdan kuvvetli ve yatırım yapan şirketleri bulmaya çalışıyorum. Küçük firmalarda borçla(özellikle döviz borcuyla) büyümeye çalışmak oldukça revaçta oluyor. Böyle durumlarda da şirketin ihracat yapmasını istiyorum ki doğal hedge olsun. Maddi ve maddi olmayan duran varlıklarını sürekli olarak artıran şirketler(yani yatırım yapanlar) uzun vadede karlarını da genellikle artırıyorlar. Piyasa değeri de çoğunlukla artan karları takip ediyor.

    Bunun dışında birçok kriter var tabiki. Dürüst yönetim bunlardan birisi. Hissedarların çıkarlarını gözeten bir şirket uzun vadede muhtemelen kazandırır. Zaten ülkemizde finansal gücü sağlam olan, düzenli kar eden ve dürüst yönetime sahip şirketler toplamda 50'yi geçmiyor:) Umarım faydalı olmuştur. Başarılar ve bol kazançlar dilerim.

  9. beyenpe beyenpe 25 Mayıs 2021

    tesekkurler, evet ben sizin ozelinizde stratejinizi merak etmistim ve yanitimi aldim 🙂 siteniz ve twitter hesabiniz cok faydali hem hisse hem eurobond konusunda. eurobond ile ilgili her seyi sizin sayenizde anladim ciddi soyluyorum. yeri gelmisken onla ilgili de bir soru sorayim 🙂

    USD bondlar EUR bondlara gore nakit akisi sikligi ve tahvil sayisinin fazlaligi dolayisiyla daha avantajli sanki yaniliyor muyum? kupon oranlarini falan disarda tutarak konusuyorum hatta sadece bu 2 sebepten dolayi daha avantajli gibi geliyor bana ne dersiniz?

  10. Bay Tutumlu Bay Tutumlu 25 Mayıs 2021

    Rica ederim faydalı olmasına çok sevindim. Eurobond konusunda bankaların sitesindeki basmakalıp cümleler dışında pek kaynak yok pek. Ben de oldukça zorlanmıştım anlamaya çalışırken.

    Sorunuza gelirsek, USD bondlar EUR olanlara göre daha yüksek kupon oranlarına sahip ve daha fazla tercih ediliyorlar. USD'nin rezerv para birimi olması yaygınlık konusunda etken fakat getirinin daha yüksek olmasının nedeni uzun vadeli tahvil oranlarının ABD'de Euro bölgesine göre daha yüksek olması. Birçok Euro ülkesinde sıfır hatta eksi faizli tahviller mevcut. Bu da doğal olarak eurobond getirilerinin tatmin edici seviyede olmasını engelliyor. Ben hiç EUR bazında eurobond almadım, almak için de bir sebep yok diye düşünüyorum:)

  11. beyenpe beyenpe 25 Mayıs 2021

    benim elimdeki yabanci paralar EUR oldugu icin sormustum 🙂 neyse uygun zamanda TL uzerinden ya da arbitraj ile USD'ye gecmek lazim demek ki tahvil yatirimi icin. yanitlariniz icin cok tesekkurler cok naziksiniz, hedeflerinize bir an once ulasmaniz dilegiyle, sevgiler.

  12. Josef K. Josef K. 30 Temmuz 2021

    Merhaba Bay Tutumlu,

    Finansal Özgürlük'teki en büyük handikap Türkiye'de insanların aldığı maaş ve maaşın her gün enflasyona yenik düşmesi.

    29 yaşında aldığım maaş 4.500 TL + AGİ. Benim bu hâlde Finansal Özgürlük için tasarrufta ve yatırımda bulunmam ne kadar mümkün?

  13. Bay Tutumlu Bay Tutumlu 31 Temmuz 2021

    Merhaba sn Josef,
    Evet gelir adaletsizliği ülkemizde herkesin malumu. Siyasi konuların dışında kalacak şekilde yorum yapacak olursam size verebileceğim tavsiye ek işler kovalamanız olurdu. Kendi ilgi alanlarınızda paraya çevirebileceğiniz bir uğraş bulabilirseniz bir nebze tasarruf oranınızı artırabilirsiniz. Şurada Yiğit bey bir şeyler paylaşmıştı.

    https://www.lattedenborsaya.com/2019/08/10/tasarruflari-arttirmanin-5-yolu/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir