Warren Buffett’ın ağırlıklı olarak etkilendiği ve güvenlik marjı kavramının fikir babası Benjamin Graham’ın yatırımın temel taşlarını anlattığı Akıllı yatırımcı kitabından altını çizdiğim kısımları toparladım. Ara sıra hatırlamakta fayda var.
Keyifli okumalar.
Bay Tutumlu
Akıllı Yatırımcı, Benjamin Graham Bir iş kolunun fiziksel büyümesindeki açıkça belli olanaklar, yatırımcılar için yine açıkça belli kârlara yansımıyor. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 12, loc. 177-177
Yatırım sanatının genelde kıymeti bilinmeyen bir niteliği vardır. Sıradan yatırımcı fazla gayret göstermeden ve fazla kabiliyete gereksinimi olmadan görkemli olmasa da takdire değer bir sonuca ulaşabilir. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 14, loc. 206-208
Yatırım programınıza sadece “biraz daha” bilgi ve kurnazlık katmaya kalkarsanız, normal sonuçlardan biraz daha iyi bir sonuca ulaşacağınıza daha kötüye gittiğinizi görürsünüz. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 14, loc. 209-210
“Kapsamlı bir analizin, anapara güvencesi ve yeterli bir tutarda getiri öngördüğü işlem, bir yatırımdır. Bu tanıma uymayan diğer tüm işlemler spekülatiftir.” Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 16, loc. 243-244 Esasında “dikkatsiz yatırımcı” deyimi, “savurgan pintiler” deyimi kadar çelişkili ve saçmadır. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 17, loc. 258-259
Savunmacı yatırımcı, kendisini uzun bir faaliyet kârlılığına ve kuvvetli mali yapı geçmişine sahip olan önemli şirketlerle kısıtlamalıdır. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 26, loc. 394-395
Bu inkâr edilemez gerçekleri temel alan birçok finansal uzman, enflasyonist ortamda tahvillerin tercih edilmemesi gerektiğini ve dolayısıyla hisse senedinin doğası itibariyle tahvilden daha cazip bir yatırım olduğunu savunuyor. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 33, loc. 495-497
Yatırımcının bir hisse senedine ödeyeceği fiyata, şirketin belli bir zaman süresi, örneğin yedi yıl, içindeki ortalama kârlarına göre bir sınırlama getirmesi gerekir. Bu sınırın, bu tür ortalama kârların 25 katı ve son oniki aylık ortalama kârların da 20 katından az olmasını öneriyoruz. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 69, loc. 1044-1045
“Bugüne kadar hiç kimse, menkul kıymet fiyatlarına ne olursa olsun, dolar maliyeti ortalaması kadar güvenilir bir formül bulamadı.” Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 71, loc. 1088-1089
Satın alınacak menkul kıymetler ve amaçlanan getiri oranları, yatırımcının mali kaynaklarına değil bilgi, deneyim ve tutum gibi finansal malzemesine bağlıdır. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 74, loc. 1133-1135
Eğer iyi seçilmiş bir grup hisse senedi uzun vadede memnun edici bir getiri vermişse bu yatırımın “güvenli” olduğu ispatlanmıştır. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 76, loc. 1153-1154
Akıllı yatırımcı için ilk gereken şey, boğa piyasaları sırasında yeni halka arzları satan satıcıların tezgahtarlıklarına, yaltaklanmalarına direnme yeteneğidir. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 87, loc. 1334-1336
Vasat düzeydeki bir akıllı yatırımcının, büyüme hisseleri alarak, aşırı bir gayret sonrasında bile, birkaç yıl içinde bu alanda uzmanlaşan yatırım kurumlarmdan daha iyi sonuçlar elde edeceğini düşünmek için hiçbir neden yok. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 93, loc. 1413-1415
Yani piyasa fiyatı ortalama hisse başı kârlarının 25 katından fazla olan kağıtlar alınmamalı. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 93, loc. 1420-1421
Buradaki temel unsur, hisse senedi piyasasının, her hangi bir yasal takibata konu olan kağıtları aşırı satma eğilimidir. Eski bir Wall Street deyişi “Davalı bir şirketi asla almayın.” der. Yatırımlarının çabucak değerlenmesini hedef alan bir spekülatör için doğru bir öneridir. Ama genel kitlenin de bu tutumu benimsemesi ve etkilenen menkul kıymetler üzerinde oluşacak bu tür bir önyargı, fiyatları haddinden fazla düşük tutacağından, elbet kelepir fırsatlar yaratacaktır. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 106, loc. 1624-1627
Agresif yatırımcının menkul kıymet değerleri hakkında, menkul kıymet faaliyetlerini bir ana iş kolu olarak görecek kadar bilgisi olmalıdır. Bu felsefede, pasif ve agresif arasında bir orta yol için yer yoktur. Birçok, belki de çoğu yatırımcı kendisini bu yelpazenin ortasında görmek ister ki bu bizim görüşümüzde haşandan ziyade düş kırıklığı yaratacak bir uzlaşmadır. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 107, loc. 1633-1636
Aynı zamanda, eğer dikkatini daha çok, piyasa fiyatını tahmin etmek amacıyla zamanlamada toplarsa, bir spekülatör olup çıkacağından ve sonuçta da spekülatör sonuçları elde edeceğinden de eminiz. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 112, loc. 1709-1711
Çünkü yatırımcı, hisse senedi piyasasının geleceği hakkında en azından bir görüş sahibi olma zorunluluğu hakkında ikna edilmiştir ve aracı kurumlarm veya yatırım hizmetleri sunan diğer kurumlarm tahminlerinin kendisininkinden daha iyi olacağına inanmaktadır. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 112, loc. 1716-1718
Ortalama bir yatırımcının, kendisinin de bir bireyi olduğu kitleden, halktan daha iyi tahmin yürütebileceği varsayımının ne deneyim ne de mantık açısından bir temeli yoktur. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 113, loc. 1723-1725
Ciddi bir yatırımcı, hisse senedi piyasasının günlük, hatta aylık oynamalarının onu zengin veya fakir kılmayacağını bilir. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 118, loc. 1809-1810
Diğer tarafta, hisse senedi sahibi, elinde üzerinde şirketin ismi yazan bir sertifika bulundurmaktadır. Bu sertifika (hisse senedi), piyasa açıkken saniye saniye oynayan fiyatlardan istendiği anda birkaç dakika içerisinde satılabilir ve bu fiyatın şirketin bilançosuyla genellikle hiçbir alâkası yoktur. Hisse senedi piyasasının son yirmi otuz yıllık gelişimi, yatırımcıyı daha çok fiyat kotasyonlarına bağımlı yapmış ve kendisini hisse senetlerinin sahibi olduğu şirketin bir ortağı olarak görmesi olgusunu iyice azaltmıştır. Bunun nedeni, hisse senetlerine sahip olduğu başarılı şirketlerin hisse fiyatlarının, genellikle net aktif değerlerinin (veya defter değeri, veya “bilanço değeri”) üzerinde prim görmüş olmalarıdır. Yatırımcı bu piyasa primlerini ödemekle işi bir bakıma şansa bırakmakta ve hisse senedi piyasasının kendisinin onu haklı çıkarmasını beklemektedir. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 120, loc. 1829-1836
Bir hisse senedi, sadece defter değerine yakın bir yerlerde işlem görüyorsa, iyi bir yatırım olduğu anlamına gelmez. Buna ek olarak, bir yatırımcı memnun edici bir fiyat kazanç oranına, yeteri kadar kuvvetli bir mali yapıya ve kazançların yıllar boyu korunabileceği olasılığına bakmalıdır. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 122, loc. 1857-1859
Hisse senedi, asla yükseldi diye alınmamalı ve asla düştü diye satılmamalıdır. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 129, loc. 1964-1964
“Asla önemli bir yükselişten hemen sonra alma ve asla büyük bir düşüşten hemen sonra satma.” Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 129, loc. 1965-1965
Bir hissedar yatırımının başarılı olup olmadığını ona ödenen kâr payları ve genel piyasa değerinin uzun vadedeki trendi ile ölçer. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 129, loc. 1969-1970
1. Yeterli miktarda büyüklük. 2. Yeterli mali kuvvet. 3. En azından son 20 yıl boyunca kesintisiz kâr payı ödemiş olmak. 4. Son on yılda zarar göstermemiş olmak. 5. Hisse başı kârların son on yılda en azından üçte bir büyüme göstermiş olması. 6. Hisse senedi fiyatının, net aktif değerinin l1/2 katından daha fazla olmaması. 7. Hisse senedi fiyatının, son üç yılın ortalama kazançlarının 15 katından daha fazla olmaması. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 195, loc. 2983-2984
Bir sanayi şirketi için en az 100 milyon dolarlık satışları olan ve kamu hizmetleri şirketleri için de en az 50 milyon dolarlık toplam aktiflere sahip olan şirketleri “yeterli ölçüde büyük” sayabiliriz. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 197, loc. 3015-3016
Yeterli Mali Kuvvet Sanayi şirketleri için cari aktifler, cari pasiflerin en az iki katı olmalıdır. (ikiye-bir carı oranı); Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 197, loc. 3017-3018
Kamu hizmetleri şirketleri için, borç miktarı, özvarlıkların (defter değeri) iki katını geçmemelidir. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 197, loc. 3019-3020
Kârlılık İstikrarı Şirket son 10 yılın her birinde kâr göstermiş olmalıdır. Kâr Payı Dağıtma Sicili Son 20 yılda kesintisiz olarak her yıl kâr payı dağıtımı yapan şirketler seçilmelidir. Kârlılık Büyümesi Son on yılda, baştaki ve sondaki üç yılın ortalamalarını kullanarak, hisse başı kârlarda en az üçte bir büyüme göstermiş olma şartı aranmalıdır. Ilımlı Bir Fiyat/Kazanç Oranı Mevcut fiyat, son üç yılın ortalama kârlarının 15 katından fazla olmamalıdır. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 197, loc. 3020-3028
Genel kural olarak, fiyat/kazanç oranı ile fiyat/defter değeri oranının çarpımının 22.5’i geçmemesi gerekir. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 198, loc. 3031-3032
GENEL YORUMLAR: Bu kurallar özellikle savunmacı yatırımcının gereksinim ve davranış biçimlerine göre geliştirilmiştir. Bu şekilde, portföy için aday olabilecek birçok hisse senedi elimine olacaktır. İlk başta, (1) çok küçük, (2) nispeten daha zayıf mali yapısı olan, (3) son yıl içinde zarar eden ve (4) kesintili olarak kâr payı ödeyen şirketler devre dışı kalacaktır. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 198, loc. 3033-3036
Burada akıllı yatırımcının alacağı ders, eğer çok kelepir fiyatlar yakalanmazsa (sadece girişimci yatırımcı için), ikinci kalite kağıtlardan uzak durmaktır. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 221, loc. 3375-3376
Ortalama bir hisse senedi alıcısını bekleyen en büyük tehlike, iyi bir şirketi yüksek fiyattan almak değildir. Yıllar boyunca yaptığımız gözlemlerde, yatırımcıların en büyük kayıplarının olumlu piyasa koşullarında yaptıkları düşük kalite hisse almalarından kaynaklandığını öğrendik. Benjamin Graham, Akıllı Yatırımcı, pg. 273, loc. 4183-4185
Paylaşımınız için çok teşekkür ederim.
hisse alımlarınızda f/k * f/dd < 22,5 kuralını uyguluyor musunuz? ve bunun bir açıklaması var mı acaba? Teşekkür ederim.
Merhaba, ben bu kuralı uygulamıyorum. Benjamin Graham değer yatırımı yaptığı için bu kritere uyan hisseleri ucuz olarak nitelendirip alabiliyordu.