Sabırlı bir yatırımcı mısınız yoksa portföyünüzü günde birkaç kez kontrol edip her şeyi satma dürtüsü mü hissediyorsunuz? Özellikle de faizlerin bu seviyede olduğu durumda. 6 yılı aşkın bir süredir bireysel yatırım yapıyorum ve geçmişte birçok hata yapmış olmama rağmen, her gün yeni şeyler öğreniyorum. Öğrendiğim en önemli derslerden biri, kısa vadeli düşünmenin finansal özgürlük yolunda bize zarar vereceğidir. Yatırımcı olarak sabırlı davranmalı ve uzun vadeli bir bakış açısına sahip olmalıyız.
Kısa Vadeli Düşünce Nedir?
Kısa vadeli düşünce, uzun vadeli sonuçlar ve ileriye dönük hareketler yerine, anında kâra öncelik vermektir. Günlük alım satım(day trade), momentum trade, açığa satış ve viop gibi yatırım stratejileri genel olarak kısa vadeli işlemler olarak öne çıkıyor. Ancak, özellikle yüksek enflasyon döneminde bireysel temettü hisselerine ve yatırım fonlarına yatırım yapan birçok yatırımcının da kısa vadeli düşünce tuzağına düştüğünü görüyorum.
Kısa vadeli kâr elde etme arzusunun her insanda var olan ve dizginlenmesi gereken bir duygu olduğunu düşünüyorum. Kısa vadeli hisse fiyat hareketlerine fazla dikkat etmek, ekran izlemek ve hatta yatırım portföyünüze günde birkaç kez bakmak bile kısa vadeli işlem dürtüsünü artırabilir. Twitter’da sıkça gördüğüm bazı sorular şunlar:
- “Hisse yükseldiğinde kârı alıp düşükten yerine koyamaz mıyım? Neden satmamam ve sadece tutmam gerektiğini açıklayabilir misin?”
- “Ford Otosan’ı 800 liradan aldım. Hissenin 1200’leri görüp sonra 1000 liraya düşmesini izlemek sinir bozucu. 52 haftanın en yüksek seviyesindeyken satıp fiyat düştüğünde geri alsam olmaz mı?”
- “Ereğli’de 1 yıldır bekliyorum. Şirketin işleri iyi gitmiyor, satıp parayı başka yere mi yatırmalıyım?”
- Yakın zamanda Alarko aldım. Şirket ilk çeyrekte zarar açıkladı ve hisse düştü. Şirketin batacağını düşünüyorum. Şimdi satıp kaçmalı mıyım?
Bu soruları uzatabiliriz fakat ana fikri anladığınızı düşünüyorum.
Kısa Vadeli Düşünce Tuzağına Neden Düşeriz?
Kısa vadeli düşünce tuzağına düşmemizin birçok nedeni var. Bazılarını şöyle sıralayabiliriz.
- Doğru hissetme ihtiyacı: Yatırımcılar olarak, hisselerimizin değer kazanmasını isteriz. Eğer hisse fiyatı düşerse, yanlış olduğumuzu düşünürüz. Kimse yanlış karar verdiğini ve gülünç duruma düştüğünü duymak istemez.
- Onaylanma ihtiyacı: Yatırım kararlarımızın doğru olduğunu başkalarının da onaylamasını isteriz. Bu, uyuşturucu gibidir; biri size onay verdiğinde, gaza gelir ve böbürlenmeye başlarsınız. Onaylanma ihtiyacı çok tehlikeli bir histir.
- Hızlı kazanç arayışı: Yatırım portföyümüzün büyüdüğünü görmek heyecan vericidir. Bunun birkaç gün içinde olduğunu görmek ise nabzımızın daha hızlı atmasını sağlar. Neden birkaç günde yada haftada aynı kazancı sağlayabilecekken uzun vade bekleyelim ki? Uzun vadeli yatırım yapmak enflasyona karşı kaybettirir?!
- Ego: Hepimiz aslında olduğumuzdan daha iyi yatırımcılar olduğumuzu düşünürüz. Geçmiş performansı ve bilançoları inceleyerek şirketlerin gelecekte nasıl performans göstereceğini doğru bir şekilde tahmin edebileceğimizi düşünürüz.
Kısa Vadeli Düşünce Tuzağından Nasıl Kaçılır?
Kısa vadeli düşünce tuzağından nasıl kaçılır? Bence en iyi yöntem, kısa,orta ve uzun vadeli hedeflerinizi doğru anlamaktan geçiyor. Hangi hedefe ulaşmak için yatırım yapıyorsunuz? Bir varlık(telefon, bilgisayar, araba, ev) satın almak için mi yoksa finansal özgürlük için mi? Bunu bilmek, hangi tür yatırımlar yapmanız gerektiğini belirleyecektir.
Kısa vadede paraya ihtiyacınız varsa, hisse senedi piyasasında olmamalısınız. Bunun yerine para piyasası fonları, mevduat veya kısa vadeli tahvil alabilirsiniz. Uzun vadeli yatırım yapıyorsanız ve paraya önümüzdeki 5-10 yıl veya daha uzun süre ihtiyacınız yoksa, iyi yönetilen kârlı şirketlere ve hisse yoğun fonlara odaklanmalısınız.
Piyasanın zirve ve dip noktalarını tahmin edemeyeceğimizi kabul etmeliyiz. Kimse tam zirve ve dip noktalarını doğru ve istikrarlı bir şekilde bilemez. Bunun yerine, geleceğinize yatırım yapmaya başlamış olduğunuz için kendinizi tebrik edin. Unutmayın, yatırım yapmak için en iyi zaman dündü, ikinci en iyi zaman ise bugün!
Borsa uzun vadede kazandırsa da kısa ve orta vadede çok fazla dalgalandığını unutmayın. Yıllık getirileri incelersek, bazı yıllar borsa %30’dan fazla düşebilir ve bazı yıllar %100’den fazla artabilir. Sürekli piyasaya girip çıkarsanız, her zaman kaybeden tarafta olabilirsiniz. Borsada en iyi 10-20 ve 50 günleri kaçırdığınızda getirinizin ne kadar düştüğünü gösteren bir çalışma vardı. Dolayısıyla hata yapmak ve bunlardan öğrenmek sorun değil. Hisselerinizin ne kadar iyi gittiği hakkında övünmenize gerek yok. Alçakgönüllü olun. Borsada ego tatmini aramayın.
Yukarıdaki Sorulara Geri Dönersek,
S1. “Hisse yükseldiğinde kârı alıp düşükten yerine koyamaz mıyım? Neden satmamam ve sadece tutmam gerektiğini açıklayabilir misin?”
Bu tamamen yatırım hedefinizin ne olduğuna ve vadenize bağlıdır. Paraya hemen mi ihtiyacınız var? Yoksa önümüzdeki 10 yıl veya daha uzun süre için mi yatırım yapıyorsunuz? Sürekli alım satım yaparsanız, bu getirileri elde etmek neredeyse imkansız olacaktır.
Kâr almak istiyorsanız, bunun birkaç yöntemi var.
- Hisselerinizin %50’sini satın, kârı alın ve parayı başka bir yere yatırın.
- Maliyeti sıfırlayacak kadar hisse satın ve geri kalanı ile devam edin.
Ben genellikle yukarıda yazdığım iki yöntemi de yapmaktan kaçınıyorum. Tasarruflarımla ucuz olduğunu düşündüğüm hisselere yatırım yapıyorum ve maliyete takılmadan hisse ucuz kaldığı sürece yatırım yapmaya devam ediyorum.
Birçok kişi maliyeti aşağı çekmeyi her zaman tercih ediyor. Fakat hem temettü büyümesi hem de hisse fiyatı artışına önem veren birisi olarak ortalama maliyeti yukarı çekmekten asla çekinmiyorum.
Neden? Çünkü hisse fiyat artışı çoğunlukla şirketin iyi performans gösterdiği anlamına geliyor da ondan! Hisseler genellikle şirket faaliyetlerini önden fiyatlar.
S2. Ford Otosan’ı 800 liradan aldım. Hissenin 1200’leri görüp sonra 1000 liraya düşmesini izlemek sinir bozucu. 52 haftanın en yüksek seviyesindeyken satıp fiyat düştüğünde geri alsam olmaz mı?”
Hisse fiyatının daha da yükselmeyeceğini veya düşmeyeceğini nasıl kesin olarak bilebilirsiniz? Bunun yerine, hisse senedini tutup temettüleri toplamak daha kolaydır. İyi ve kaliteli şirketler hem hisse fiyatının yükselmesiyle hem de temettülerle sizi yeterince mutlu edecektir.
S3. Ereğli’de 1 yıldır bekliyorum. Şirketin işleri iyi gitmiyor, satıp parayı başka yere mi yatırmalıyım?
Hisselere paranızı yatırırken neden aldığınızı bir kenara not edin. Şirket veya sektör temel olarak değişti mi? Eğer şirketin faaliyetleri kalıcı olarak bozulduysa satmayı düşünebilirsiniz.
S4. Yakın zamanda Alarko aldım. Şirket ilk çeyrekte zarar açıkladı ve hisse düştü. Şirketin batacağını düşünüyorum. Şimdi satıp kaçmalı mıyım?
Alarkoda mı çalışıyorsunuz? İçerden bilgiye erişiminiz var mı? Eğer yoksa, şirketin batacağı sonucuna nasıl vardınız? Yoksa sırf hisse kötü gidiyor diye kendinize sorular mı soruyorsunuz? Sosyal medyanın gazına geliyor olmayasınız?
Özet – Kısa Vadeli Yaklaşımlar Yatırımlarınıza Zarar Veriyor mu?
Gün içerisinde hisse portföyünüze sürekli bakıyor ve yatırımlarınızı satmayı mı düşünüyorsunuz? O zaman derin bir nefes alın ve düşünün. Kısa vadeli düşünmek pek çok durumda size kesinlikle zarar verecektir.
Her zaman kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerinizi iyi anlayın. Bunları yatırım stratejinizi geliştirmenize yardımcı olacak şekilde kullanın.
Eğer psikolojik olarak kolay etkilenen birisi iseniz sosyal medya kullanımını azaltın. Takip ettiğiniz kişileri iyi seçin. Kendi yatırım felsefenize benzer hesapları takip etmeye çalışın ve olabildiğince gürültüyü azaltmaya odaklanın.
En önemlisi, piyasada geçirdiğiniz zamanın, piyasayı zamanlamaktan çok daha önemli olduğunu unutmayın. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Bay Tutumlu
ellerinize sağlık,
bu zamanlar için güzel bir konu olmuş