Nisan 2023 Sonu Portföy Durumu

Nisan 2023 Sonu Portföy Durumu

30 Nisan 2023 10 Yazar: Bay Tutumlu

Herkese selamlar.

Bir ayın daha sonuna geldik. Finansal özgürlük için yatırıma başlayalı tam 58 ay olmuş. Nisan ayı itibariyle seçim gündemi piyasaları ve günlük yaşamımızı tamamen etkisi altına aldı. Hemen her yerde aday tartışmaları, anket sonuçları konuşuluyor. İtiraf edeyim, normalde apolitik ve siyaseti sevmeyen bir insan olarak ben bile kendimi kaptırıp birkaç defa bu tartışmaların ortasında buldum kendimi. Umarım bir an önce seçim sürecini atlatırız ve belirsizliğin sona erdiği bir döneme gireriz.

Belirsizlik demişken finansal piyasalardan bahsetmesek olmaz. Genellikle yatırımcılar belirsizliği sevmezler ve önlerini göremediklerinde borsadan çıkarlar. Bu nedenle geleceğin net şekilde görülmediği sisli havalar değer yatırımcıları için çok iyi fırsatlar barındırabilir. Alıcıların azaldığı ve hacimlerin düştüğü bu dönemlerde çeşitli nedenlerle hisselerini yükseliş tekrar başladığında tekrar almak ümidiyle satanlar olacaktır. Bunu istikrarlı olarak yapabilenler zaten kısa sürede portföylerini katlayıp zengin olacaktır. Sıradan yatırımcılar için ise ünlü portföy yöneticisi Peter Lynch’in şu sözünü anımsatmak istiyorum.

Düzeltmeleri beklemek ya da düzeltmeleri tahmin etmeye çalışmak, düzeltmelerin kendisinden çok daha fazla para kaybettirmiştir. Herhangi bir piyasa zamanlayıcısını Forbes’in yayınladığı en zenginler listesinde gördüğümü hatırlamıyorum. Eğer piyasa düzeltmelerini tahmin etmek mümkün olsaydı, ondan milyarlarca dolar para kazanmış insanlar aklınıza geliverirdi.

Peki senin stratejin nedir diye soracak olursanız şunu söyleyebilirim. Borsa yükselirken, düşerken ya da yatay giderken stratejim hep aynı ve değişmedi. Belirli oranda hisse senedi, tahvil ve nakitten oluşan çeşitlendirilmiş bir portföy ve bolca sabır. Portföydeki hisse/tahvil oranı piyasanın durumuna göre değişebilir. Yükseliş dönemlerinde hisse senetleri iyi performans getireceği için doğal olarak portföydeki ağırlığı artacaktır. Bu ortamda bir miktar realizasyon yaparak tahvil ya da nakite çıkabilirsiniz. Bu, piyasa zamanlaması değil portföy dengeleme(rebalancing)dir.

Aksi durumda ise hisse senetlerinin payı azaldığında belli oranda tahvil satar ya da nakitinizi azaltıp hisse alırsınız. Bu, çok basit gibi görünen fakat oldukça etkili bir yoldur. Eurobondların satışından elde edilecek karın vergilendirilmesi pek çok yatırımcıyı korkutuyor. Bu konuda sn lattedenborsaya’nın şu sözünü alıntılamak isterim.

Mesela Eurobond’dan yıllık %10 getiri elde edeceksem üç yıl içinde bu tutar dolar bazında %33 gibi bir getiriye denk gelir. Eğer hisseden üç yılda dolar bazında %100-%150 getiri elde edebileceğime ikna olursam o noktada Eurobond satıp hisseye geçerim. Bunu yaparken de gözümü kırpmam, ekranı kapatır ve yoluma devam ederim.

Nakit akışımız ile doğru orantılı olarak belli bir plan çerçevesinde alımlara devam etmek ve o plana sadık kalmak önemli. Kendisi düşüş sürerse eurobondlar hisseye çevirmeyi, daha da düşersek kredili alım yapmayı planlıyor. Bu kendisinin de yazdığı gibi en mükemmel plan olmayabilir fakat plansızlıktan çok daha iyidir.

Lafı fazla uzatmadan finansal piyasalara geri dönelim. ABD tarafında sakin seyir devam ediyor. Ay içerisinde nakit çıkışları nedeniyle zor günler yaşayan bankalar gördük. Bu da FED’in faiz artışlarının sonuna yaklaştığını hatta yıl içerisinde indirimlerin başlayabileceği beklentisini artırdı. Fakat yapışkan enflasyonun kalıcı olarak düştüğünü görmeden erken bir indirime başlayacaklarına pek ihtimal vermiyorum.

Ülkemizde ise artık pek bir anlamı kalmayan aylık MB toplantısında faiz oranı %8.5 seviyesinde sabit tutuldu. Birçok araştırma kuruluşu seçim sonucundan bağımsız olarak faizlerin yükseltileceğini ve kısmen de olsa ortodoks politikalara dönüleceğini düşünüyor. 2023 yıl sonu enflasyon beklentisi %40’ın üzerinde. Tüm bunlara ek olarak döviz kurlarında son birkaç haftadır makas iyice artmış durumda. Bireylerin döviz almasını engelleme çalışmaları devam ediyor.

Kişisel portföyüme gelecek olursak nisan ayında da klasik olarak pek fazla işlem yapmadım. Sadece gelen #EGEEN temettülerini hisseye dönüştürdüm. Nisan ayında BIST100 endeksi %4.1 düşerken, hisse portföyümdeki düşüş %5.5, toplam portföyümdeki düşüş ise %0.9 oldu. Böyle aylarda eurobond ve ABD etf portföyü doğal hedge görevi görerek düşüşleri yumuşatmaya yardımcı oluyor. Güncel hisse senedi portföyüm şu şekildedir. Otomotiv, enerji ve kimyasallar portföyümün %65’inden fazlasını oluşturuyor. Katıldığım birkaç ufak halka arzı miktarlar düşük olduğu için burada göstermedim.

ABD tarafında bu ay herhangi bir alım yapmadım. Fiyatlar istediğim seviyelere bir türlü gelmedi. Eğer mayıs ayında da düşüş olmazsa stratejim kapsamında bir parça daha alım yapacağım.

Eurobond tarafında bu ay hiç işlem yapmadım. CDS’in gevşemesi ve US tahvil oranlarının da düşmesiyle eurobond fiyatları tekrar yükseldi ve getiriler %8’lere geriledi. Nisan ayında toplamda 288 usd kupon geliri elde ettim.

Toplam portföy bu ay TL bazında %0.89, usd bazında ise %2.03 küçüldü. Güncel finansal özgürlük oranımız ise %98 olarak gerçekleşti. Portföy dağılımı %62 hisse senedi ve etf, %21 eurobond, %17 ise diğer araçlardan(altın, döviz, bes vb) oluşuyor.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Bay Tutumlu